HİSSELİ HARİKALAR KAMPANYASI
Bilindiği üzere; sendikamız Türk Haber-Sen’in üzerinde önemle durduğu; “Sözleşmelilere Kadro” verilmesi hususu kamuoyunun gündemindedir. Kamuoyunda en geniş şekliyle yer alan bu hususun sözleşmeli olarak çalışanlar üzerinde haklı bir beklenti yarattığı bilinen bir gerçektir.
Hizmet kolumuz itibariyle; PTT’de İHS’li, Taşeron, TRT’de ÖHT’li çalışanların iş güvencesine kavuşması, çalışma hayatında ortak payda olan kadroya geçilmesi sendikamızın temel arzusudur. Sendika olarak yapmış olduğumuz tüm çalışmalarda bu husus tüm ciddiyeti ile dile getirilmiş, belirtilen sorunun bir an önce çözülmesi her platformda önemle vurgulanmıştır.
Yine; ilkeli sendikacılığın bir gereği olarak, sendikamız; milli değerlerinden taviz vermeksizin çalışanların menfaatine olacak, her türlü samimi girişimi desteklemeyi kendisine düstur edinmiştir.
Ancak; sözleşmeli personel uygulamasından kendisine rant sağlayan, kişiyi; iş, aş, gelecek korkusu ile özgür iradesinden yoksun bırakarak üye devşirme kolaycılığına sahip olan bir sendika; bu defa hiçbir şeyin faili değilmiş gibi “imza kampanyası” başlatmıştır.
Her fırsatta yetkili olduğunu ifade eden ancak fiiliyatta bu söylemi laftan öteye gitmeyen malum sendikanın bu tavrı bizleri yine yanıltmamıştır. Zira ışığı gördükleri vakit sahiplenme duygusu ile hareketlenen bu yapı, ilkeli bir duruş yerine, samimiyetsiz olarak her şeyi kendinden menkul saymayı, yanda yatıp ortada bulunmayı maharet saymaktadır.
Dahası önalım ile dün türlü baskılarla üye yaptıkları sözleşmelileri bu defa “Bak size kampanya yaptık” edasıyla üye kalmaya, üye yapmaya zorlamaktadırlar. Kamu çalışanlarının haklı beklentilerinden “hisse” kapmayı hüner sayan bu zihniyeti değerli kurum çalışanlarının vicdanına bırakıyoruz.
Yine biliyoruz ki; siz değerli çalışanlarının imzası bu samimiyetsiz, dostluğu pazara kadar olan oluşumlara pirim vermeyecek kadar önemli ve değerlidir.
4688 sayılı yasanın vermiş olduğu yetkiyi 6 dönemdir heba eden uygulama ve uygulatma becerisi telaşında dahi olmayan sendikanın “Kampanya” düzenlemesi manidardır. Kurum personelinin Kamu hiyerarşisi içerisinde statüsü hala tartışılan “İdari Hizmet Sözleşmeli” statüye geçirildiği mevzuat değişikliği ile PTT A.Ş hüviyetine bürünürken, dolayısıyla KİT olmaktan çıkarılırken; iş güvencesi elinden alınan personelin hakları haksız bir şekilde yönetmeliklerle alıkonulurken, üç maymunu oynayan yetkili sendikadan başka ne umulurdu ki?
Sendikamız Türk Haber-Sen’in TBMM gündemine taşıdığı Posta Dağıtıcılarının, genel sorunları, fiili hizmet zammı süresi ile ilgili girişimlerine “tribüne oynuyorlar” şeklinde ifade buyurarak, çalışana tepeden kibirle bakan sendikadan da başka bir şey beklenemezdi.
Şunu bilmeliler ki; kamu çalışanları siz imza toplayasınız diye değil kazanımlarla dolu toplu sözleşme metinlerine imza atasınız diye sizlere yetki vermiştir.
Yetkili sendikanın; aynı zamanda sorumlu olması gerçeği karşısında, sorumluluğu başka yerlere atacak kadar ciddiyetten yoksun bir davranışla; toplu sözleşme masasında ilk elden ifade edilmesi ve çözümü mümkün olan bir hususu, bu defa imzaya dökmek acziyetin, sorumluluktan kaçmanın acı bir örneğidir.
Sadi Şirazi’nin dediği gibi içsiz cevizi, hafifliği ele verir.
Yücel Kazancıoğlu
Genel Başkan